20 Nisan 2011 Çarşamba

Küvez günleri


İkizlerler ortalama 35 hafta hamilelik sürecinden sonra dünyaya geliyormuş. Bizimkiler 33. haftasında dünyaya geldiğinden normal kilosunun altında  doğdular. 37.  haftadan önce doğan bebekler premature olarak kabul ediliyorlar.

Bizim bebeklerimiz de prematüre olarak doğdular bu nedenle doğum sonrasında onlarla beraber odamıza çıkamayacağız diye çok korkuyordum. Bebeklerin küveze konulmasının kendi başlarına solunum yapabilememeleri yada daha başka komplike sebeplerden kaynaklandığını sanırdık. Bizim bebeklerimiz gayet sağlıklılar ve kendi başlarına solunum yapabildikeri halde küveze götürüldüler. Bunun sebebi de erken doğduklarından henüz emme ve yutma reflekslerinin oluşmamasıymış. 
 

Bebeklerin bazı alışkanlıkları anne karnında beklerken oluşturuyorlar. Bebek ne kadar erken doğarsa o kadar az donanımla doğuyor, dolayısıyla dışarıdan müdehale ve desteğe ihtiyaç duyuyorlar.
Bebeklerimiz Can ve Ada doğumdan hemen sonra  iki ayrı ambulansla Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Yeni Doğan yoğun bakım ünitesine ulaştırıldılar.

Doğum sırasında hemşireler Ada kızı göstermeyi akıl etmişlerdi ama Can oğlanı görememiştim. Esas vurucu darbeyi odaya dönünce almıştım diğer bütün odalarda ağlayan bebekler varken ben iki bebek dünyaya getirmeme rağmen bizim odamızda sessizlik hakimdi. Herşeyin yolunda olduğunu bilmemize rağmen yine de korkuyorduk. Tüm bu sebeplerden ötürü doğum sonrasında bebeklerle birlikte olup fotoğraf çektirme zevkini malesef yaşayamadık.
Bebeklerimiz küvezdeyken fotoğraf çekilmesine izin verimedi. Bu fotoraf wikipedia dan


Bebeklerin küveze konması onların hayatlarını ileride nasıl etkileyecek ve ne kadar bu küvezlerde kalacaklar hepsi belirsizdi. Doğum beklediğimizden erken gerçekleştiği için bu konuları önceden düşünme ve bilgi edinme şansımız olmadı. Sonradan yavaş yavaş öğrenmeye başladık. İki ayrı yoğun bakım ünitesinden bizimkiler daha hafif koşullarda olandalarmış ve kilolarına göre beklenenin en iyisi durumdalarmış. Erken doğan bebeklerde en büyük sorun oksijen desteğine ihtiyaç olup olmadığı. Fazla oksijen görme ve duyma yetilerini olumsuz yönde etkiliyormuş. Bizimkilerin böyle bir sorunlarının olmadığına çok şükrettik.
1909 Yılından bir küvez / wikipedia
DEÜ de küvezlerin bulunduğu yoğun bakıma anneler haricinde baba da dahil kimseyi almıyorlar. Normalden daha küçük olan bebeklerin bağışıklık  sistemi zayıf olduğundan böyle bir önlemin alınması normal. Bebeklere 3-4 metre yaklaşıp görememek çok can sıkıcı bir durum ama konu onların sağlığı olunca insan sabırlı davranıyor.

Evimizle DEÜ arası yaklaşık gidiş geliş 80 km. Doktorumuz annenin bebeklerle belli bir zaman geçirmesinin çok önemli olduğunu söylüyor. Bizim bebekler sezeryanla dünyaya geldikleri için haliyle dikişlerle annemizin yürümesi çok zor oluyor ama yinede her gün hastaneye bebekleri ziyarete gittik. Ameliyatlı bir şekilde bebeklerle ilgilenmek gerçekten insan üstü bir çaba gerekiyor. Normalde lohusa anneler evde bir ay boyunca yatıyorlar ve ziyarete gelenleri bebekleriyle karşılıyorlar. Biz bu süreyi hastane yollarında geçirdik. Anne babalık sınavını ilk günlerde birazcık vermiş olduk.

Bizim bebeklerin sadece beslenmekle ilgili sorunları olduğunu öğrendik. Emme ve yutma iki ayrı refleksmiş ve yaklaşık 34. haftalarda gelişiyormuş. Ada kızımız bu iki refleksi kısa sürede öğrendi ve 12 gün sonra taburcu edildi. Can sanırım erkeklere has bir tembellikle yaklaşık 28 gün emdiğini yutamadı. Bu süre içersinde mideye sonda ile beslendi ama biz her gün hastaneye onu ziyarete gittik. Olcay defalarca ağızdan beslemeyi denedi ama olmadı.

Anneyle bebeğin buluşması çok önemli / Fotograf: wikipedia

Yeni doğan ünitesindeki küvezlerde bebekleri olanlarla bekleme odasında sürekli konuşma olanağı oluyor. Herkes bebeklerinin biran önce sağlıklı bir şekilde çıkmasını istiyor. Herkes deneyimlerini paylaşıyor. 800-900 g doğmuş ve aylarca küvezde kalan bebekler var. Doktorlar sürekli prematüre bebeklerin  de birgün gelip normal bebekler gibi koşup oynayacağını belirtiyorlar. Bence hastane yetkilileri yoğun bakımda kalmış ve daha sonra normal hayata dönmüş bebeklerin ve çocukların fotoğraflarını bekleme salonuna asmalılar. Amerikada bazı hastaneler yoğun bakımdaki bebeklerin anne babaları ile bir zamanlar yoğun bakımda kalmış bebeklerle birlikte hastane bahçesinde piknik düzenliyorlarmış ki tüm anne babalar bir gün gelip bebeklerinin normal olacağına inansınlar.

Küvez günleri gerçekten yıpratıcı bir süreç. Doktorlara ve yapılan müdehalelere güvenmek lazım. Bir çok prematüre bebek en geç 2 yıl içersinde normal bebekle aynı duruma geliyor. Biz de yaklaşık bir ayın sonunda Can ve Ada yı sağ sağlim evde buluşturduğumuz için çok mutlu olduk.