14 Aralık 2015 Pazartesi

Tulum ikizleri

Geçen sene anaokulunun ilk yılıydı. Çocuklar neredeyse her haftayı hasta bir şekilde geçirmişlerdi. Biz de yıldık onlar da. Bu sene daha az hasta olmaları için elimizden gelen tüm önleyici faaliyetleri almaya karar verdik. Bir kere çocuklar hasta olduktan sonra antibiyotik ateş düşürücü döngüsünden kurtulamıyorlar maalesef.

Geçen seneki hastalık sezonu epeyce şey öğretti bize. Evimiz klima ile ısıttığımız için odalarda homojen olarak sıcaklık sağlamıyoruz. Çocukların odası haliyle serin oluyor. Özellikle Can genelde deli yatıyor ve üzerinde yorgan tutmuyor. Uykusu o kadar ağır ki üşüse dahi nasıl olup ta uyanmadığını hep hayret etmişizdir.  Kış olduğunda çocuklarının üzerini kontrol etmek geleneksel olarak Türk anne-babalarının kışın sürekli stresidir.


6 Kasım 2015 Cuma

Trenci Dede

İlhan dede meslek hayatına tren hareket memuru olarak başlamış. Ankara'da tren görevlisi olmak için yatılı eğitim almış. Trenler ve istasyonlarla ilgili bilgileri aradan 50 seneden fazla zaman geçmiş olmasına rağmen hala çok canlı. Trenlerle ilgili bilgilerini ara sıra çocuklarla paylaşıyor. Bir de tren sesi ve ritmi ile ilgili bir oyun biliyormuş.

9 Ekim 2015 Cuma

Derin mevzular

Can babasından sticker almasını istedi sınıf arkadaşı Derin'e hediye edecekmiş. Neden Derin'e diye sorunca da o çok uslu dedi ama daha önce de sınıfın en güzel kızı kim diye sorunca da Derin demişti nedense ; )

13 Ağustos 2015 Perşembe

Can'ın ilk yazısı


Tüm uzun yolculuklar bir adımla başlar. İkizlerden yazma adımını ilk Can attı bugün.  Daha doğum günlerine çok zaman olsa da doğum günleri ile ilgili plan yapıyorlar. Bugün konu yeniden açıldığında bir daha ki doğum günü pastasını kendilerinin tasarlayabileceğini söylemiştim. Resmini çeker pastacılardan yapmasını isteyebiliriz demiştim. İki katlı içi boş bir pasta çizip Adadan boyamasını istedim. Ada baştan savma biçimde ay ve yıldızlar yapıp bıraktı. Ada figür ve detay çiziminde şimdilik Can kadar yetenekli değil şimdilik. O boyamak ve taramayı seviyor daha çok. Yapamıyorum deyip bırakıyor.

30 Temmuz 2015 Perşembe

Yüzmeye başlangıç


Yazın çocuklarla ilgilecek birilerini bulamadığımız için çocuklar non stop okula devam ettiler. Yazın sıcak havalarda çcocukları biraz farklı oyalamak isteyen okul yüzme etkinliği ayarlamış. Biz de çocuklar bizim gibi deneme yanılma olarak kara düzen öğrenmesinler hem de biraz eğlensinler diye sağlık raporu alıp yüzmeye gönderdik.

Haftada iki gün olan yüzme derslerinin birisine hem ne yaptıklarını merak ettiğim hem de biraz fotograf çekmek için onların servisiyle bende gittim. Aslında tam olarak yüzmüyorlar ama suyun içinde temel hareketleri öğretmen eşliğinde yapıyorlar.

Yüzme etkinliği bizimkilerin gittiği ilk havuz etkinliği oldu. Etrafımızda bunca deniz varken havuz bize gereksiz geliyor normalde.





6 Haziran 2015 Cumartesi

Kollektif resim çalışması

Can'ın yaptığı boş kalpleri Ada boyadı
Can ve ada ikiz kardeş olmalarına rağmen yeteneklerinin farklı yönde olduğunu gözlemliyoruz. Bu farklılığı en bariz olarak yaptıkları resimlerden görüyoruz. Can'ın çizgileri oldukça iyi. Ayrıntılı nesneler çizebiliyor. Sabırlı ve küçük detaylara dikkat ediyor.
Ada ise ince ayrıntılar yerine kalın ve geniş taramalar yapıyor genellikle. Büyük boşlukları hızlı ve kalın taramalarla(büyük ölçüde sevdiği mor renkle) dolduruyor.Çoğunlukla ilgisi kısa sırada dağılıp resim yapmayı terkedip başka bir şey yapmaya başlıyor.

Genelde ayrı ayrı çalışıyorlar. Sürekli birbirlerinin resmini karalayarak sabote etmeye başlıyorlar. Genelde kavga ve daha sonrasında bizim müdahalemizle etkinlik bitiyor.

Bugün ilk defa beraber bir çalışmayla kolektif bir resim yaptılar. Can kalp çizdi. Ada ise geri kalanını tamamladı. Ortaya harika bir ortak yapım çıktı. Bu takım çalışmasının ileride eğitim hayatlarını nasıl etkileyeceklerini merak ediyorum doğrusu.

24 Mayıs 2015 Pazar

Papatyalardan taç


İzmir'de artık bahardan söz etmek çok mümkün olmuyor. Soğuk günler bitip birden sıcak günler bastırıyor. Çimenleri ve çiçekleri bir kaç gün görüyoruz daha sonra her yer kuruyor ve kırlaşıyor. Küresel ısınma sonucundaki mevsimlerin değişiminin bir sonucu bu. Türkiye'de ilkbahar ve sonbahar anlık yaşanıyor malesef.

İşte böyle anlık bir ilkbahar gününde biz de kırlara vurduk kendimizi. Her sene olduğu gibi bu senede bolca Çiçekli köyüne gidip kısıtlı baharın tadını çıkartmaya çalışıyoruz. Ada annesinin yaptığı papatya tacı ile poz verdi. Ada o kadar haraketli ve sabırsız ki fotoğraf pozu için bile yerinde durmuyor. Yine de kısıtlı zamanda fotoğraflarını çekmeyi başardım.

Ada'nın yine papatya taçlı fotoğrafını 3 yıl önce de çekmişim. Yıllar ne çabuk geçmiş ve Ada ne kadar çok değişmiş.


23 Mayıs 2015 Cumartesi

Ada'nın kulağı delindi


 Haftasonu Konak'a gidip hem sahilde bisiklete binip hem de Kızlarağası'nın olduğu yere gidip Ada için istediği bir kaç bilezik ya da kolye almaya karar verdik. Gümüşçülerde binlerce seçenek arasında Olcay ve Ada bir şeyler bakarken bir dükkana daldılar. Ada ne zamandır kulaklarını derdirmek istiyordu. Okulada arkadaşından gördükçe etkileniyor ve her kız gibi takıp süslenmek istiyor. Bu zaten beklediğimiz bir şey.

25 Nisan 2015 Cumartesi

23 Nisan Gösterisi


Çocuklar okula başlayalı neredeyse bir yıl oluyor. Okul küçük küçük etkinlikler yapıp bize sunuyor. Çocukların hazırlanıp gösteri yapmaktan çok heyecan duyuyorlar. 23 Nisan için de ne tür bir gösteri yapacakları ile ilgili biraz tiyo verseler dahi gösteri bize sürpriz oldu.

22 Şubat 2015 Pazar

Kardan Adam


İzmir'e kar nadir yağar. Bu kış normalden daha fazla soğuk ve yağışlı geçti. Geçen hafta yağan kar İzmir'de pek tutmadı ama Çiçekli köyünde güzel tutmuş. Bizim çocuklar bu sene ilk defa kar gördüler ama kar birikmediği için kardan adam yapamamışlardı. Pazar günü hava açık ve nispeten ılıktı. Dede ve babaanneyi alıp Çiçekli'ye gittik. Kar kalkmış ama evin önündeki kuytu kısımda bir miktar kalmış.

3 Ocak 2015 Cumartesi

Çiçekli Köyü yürüyüşü

2014 yılının sonuna doğru çocuklar o kadar hasta oldular ki ateş düşürmekten, şurup yetiştirmekten, gece saat kurup kalkmaktan resmen yıldık. Yılbaşı tatilinin uzamasıyla çocuklarla biraz daha zaman geçirme şansımız oldu. Havalar da beklenenden çok daha soğuk olunca eve kapanmaktan başka bir çaremiz yoktu.
İmdadımıza yine Bilgin ailesi yetişti. Çiçekli de biraz yürüyüş yapalım hava alalım dediklerinde biz bir an olsun soğuk havayı unuttuk.