1 Haziran 2014 Pazar

2014 yılı deniz mevsimini açtık


Son zamanlarda evdeki işlerden ve sorumluluktan dolayı çocukları gezdirmeye imkan olmadı. Haliyle çocuklar evde sıkıldılar. Pazar günü her şeye rağmen evden çıkıp bir günlüğüne de olsa uzaklaşmak istedik. Çok sevgili Bora-Neşe'de bizi yazlıklarına davet etti. Ada'ya hava güzel olursa denize girebileceğini söylediğimizde çok sevindi.




Evden çıktığımızda berrak bir hava vardı. Mordoğan'a giderken Urla civarında hava karardı. Arabayla yağmurun içinden geçtiğimizde Mordoğan tarafı oldukça karanlık görünüyordu. Ada'ya yağmurlu ve soğuk hava denize girememe ihtimalimiz olduğunu anlatmamız tabi ki zor oldu. Hatta "Önce denize girelim, sonra kahvaltı ederiz." diyerek bizimle pazarlık bile yaptı. Vardığımızda yağmur yağıyordu.


Kahvatıda durum umutsuz gözüküyordu fakat sonraki bir kaç saat içersinde hava açtı. Çocukları denize sokmamız konusunda kararsızdık. Sokmazsak Ada haftalarca başımızın etini yiyecekti. Sokarsak buz gibi suda hasta olurlarsa bu sefer annem bizim başımız etini yiyecek. Üstelik Olcay da bir hafta yurt dışında olacak. Olcay kararı bana bıraktı.


Sonunda çocukları denize soktuk. Su buz gibiydi ama Ada hiç üşümeden ve çekinmeden girdi. Neşe'yle suda oynadılar. Can girip girmeme konusunda kararsız kaldı ama o da beline kadar girdi. Bir süre denizde kaldıktan sonra titreyerek denizden çıktılar.


Daha sonra kıyıda bol bol oynadılar. Ara ara denize gidip üstlerini ıslattılar.


Denizden çıktıktan sonra Balıklıova'nın meşhur un kurabiyelerini yediler.
Akşama doğru sahilde Bora'yla yürüyüş. Zürafa'nın evini ziyaret.

Zürafa evde yokmuş. Parka gitmiş ama hangi parka gittiğini söylememiş.

Bir elin nesi var iki elin ikizi.


Harika bir gün oldu. Bora bize uzak doğu usulü tavuklu pilav yaptı. Şarapla taçlandırdık.

Mordoğan / Manal koyu
Yağmur sonrası Manal koyu

Yağmurdan kalanlar

1 yorum: