14 Temmuz 2014 Pazartesi

Çeşme / Dalyan'da bir haftasonu


Olcay'ın iş yerinden bir arkadaşı bizi hafta sonu için Çeşme-Dalyan'daki yazlığına davet etti. Bizim ikizler her çocuk gibi denize bayıldıklarından hala öksürüyor olmalarına rağmen biz de gitmeye karar verdik.  Bu öksürüğü ve burun akıntısını atamadılar. Çivi çiviyi söker mantığı belki deniz suyu iyi gelir dedik. Evde oturunca da geçmeyecek nasıl olsa.




Dalyan Çeşme'nin kuzeyinde ve merkezin yoğunluğundan daha uzak. İçeriye kadar sokulmuş ve açık denizi göremediğiniz için bir göle benzeyen Dalyan yat limanı var. Civarda çok güzel plajlar varmış ama biz kaldığımız yazlığa en yakın mesafedeki plaja gittik.


Plaj büyük bir kısmı Sera Beach adındaki bir beach club tarzı bir işletme tarafından işletiliyor. Kıyıda 2-3 metrelik kısım bedava.(Hani denizden itibaren 100 m. kısım kamuya aittir diye bir kanun vardı. nerde?) Beach club'da oturmanın kişi başına bedeli 20 TL. Sahil çok dar olduğu için bedava kısımda hafta sonları erken gitmediğiniz zaman yer bulmak zor.


Çocuklar denize girdiklerinde çok mutlu oldular. Ada hafif üşüten suya aldırmadan suya battı. Bir süre suda kaldıktan sonra çenesi takırdamaya başlayınca çıkardık. Kıyıda oynadılar. İlk gün kıyıda yer olmadığı ve şemsiye ve şezlonglarımızı da İzmir'de evde unuttuğumuz için mecburen tesiste oturduk. Oturduğumuz yer ile deniz arasında 1.5 metrelik dik eğim vardı. Biz yukarıda otururken Ada arkasına doğru dengesini kaybederek sırt üstü bir takla attı ve deniz seviyesine indi. Ödümüz koptu ama Allahtan sert bir şey yoktu. Uyarmamıza rağmen cambazlık yaptığı ve başına bu geldiği için ağlamadı. Ayağında ufak sıyrıklarla atlatlı fakat Olcay o kadar korktu ki ilginç bir şekilde sesi kısıldı.


Çocuklar sahil taşlık olduğundan heveslendikleri kaleyi yapamadılar. Deniz suyu serin ve ama berraktı. Açıkta demirlemiş bir sürü lüks yat vardı. Bu koyun hemen güneyinde Aya Yorgi koyu ve meşhur gece kulüpleri bulunmakta.

Akşam çocuklarla Alaçatı'ya gittik. Sokaklar yürümeyecek derecede kalabalıktı. İzmir fuarının kalabalığından daha yoğun bir kalabalık. Biz o kalabalıkta arnavut kaldırımlı sokaklarda bebek arabası kullandık. Epeyce yorucuydu.Çeşme'nin temmuz-ağustos haricindeki halini daha çok seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder